Irak Türkmenlerinin geleneklerinde özel bir yere sahip olan ancak son yıllarda unutulmaya yüz tutan davul zurna kültürünün son temsilcileri, mesleklerini yaşatmaya çalışıyor.
Türkmenlerin düğün, nişan ve sünnet gibi birçok özel günlerinde adeta vazgeçilmez çalgıları olarak bilinen davul ve zurna, son yıllarda organizasyonlarda yapılan değişikliklerle bu tür eğlencelerde pek yer almamaya başladı.
Kerkük'teki davul zurna kültürünü yaşatmaya çalışan son temsilcileri ise bu geleneğin sürdürülmesini istiyor.
Kerküklü 58 yaşındaki zurnacı Salih Hakkıoğlu, çok genç yaştan itibaren düğün, nişan ve sünnetlerde davulcuya eşlik ederek, zurna çaldığını söyledi.
Kerkük kent merkezi ve köylerinde özellikle düğün merasimlerinde 30 yıldır zurna çaldığını aktaran Hakkıoğlu, son yıllarda düğünlerin salonlarda yapılması, sürelerinin kısalması ve farklı müzik cihazlarının kullanılmasıyla davul zurnaya talep ve ilginin azaldığını anlattı.
Önceleri Türkmen düğünlerinin neredeyse "tek ve vazgeçilmez" müzik enstrümanları davul ve zurnanın unutulmasının, bir "kültür mirası kaybı" olacağını ifade eden Hakkıoğlu, "Bu bir meslekten ziyade, bir müzik sanatıdır. Bu işten ekmek parası kazanıyoruz evet ama bir sanat da icra ediyoruz. Ne yazık ki talebin azalmasıyla birlikte artık kimse icra etmemeye başladı." dedi.
Bu geleneğin yok olmaması için kişisel gayretlerle gençleri yetiştirmeye çalıştıklarını belirten Hakkıoğlu, şöyle konuştu:
"Yetişen elemanlar da azaldı. Yerel idare ya da sanatla ilgilenenler müdahale etmezse düğün ve diğer özel günlerin önemli figürünü kaybedeceğiz. Eskiden özellikle köy düğünleri 3 gün, 3 gece ya da 7 gün 7 gece sürerdi. Gençliğimde bu düğünlere çok şahit oldum ve katıldım. Kentlerdeki düğünler damadın evi ya da evinin bulunduğu sokakta yapılırdı ancak şimdi düğün salonlarında gerçekleştiği için davul ve zurnaya talep azaldı.''
Salih Hakkıoğlu ile yaklaşık 20 yıldır çalışan davulcu Diler Cuma da işini severek yaptığını ancak mesleğe ilginin her geçen gün azaldığını ve bundan duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
Eskiden bu işten çok iyi kazandıklarını ancak son yıllarda ise ilginin azalmasıyla düğün sahiplerinin de pek para vermediğini anlatan Cuma, bu işi sürdürmek isteyenlere destek verilmesi gerektiğini vurguladı.
- Köy düğünleri neredeyse kalmadı
Mesleğe köy düğünlerinde çok genç yaşta davul çalarak başladığını belirten 62 yaşındaki Serdar Muhammed de 45 yıldır severek bu işi yaptığını söyledi.
Eskiden günlerce köylerde kalarak düğünleri davul ve zurnayla şenlendirdiklerini vurgulayan Muhammed, son dönemlerde bu işi icra edenlerin azaldığını kaydetti.
Düğün etkinlikleri dışında ramazan ayında da iş yaptıklarını hatırlatan Muhammed, "Sahur vakti davullarla sokaklara çıkarak maniler eşliğinde vatandaşları sahura kaldırıyoruz. Ramazan sahurlarında da artık davula ilgi azaldı. Bu geleneğe sahip çıkan yok maalesef. Bu mesleğin yok olmaması için devlet ve belediyelerin işe el atması gerekiyor.'' diye konuştu.