Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan: Şimdi hep beraber Filistin'in yaralarını sarmamız gerekiyor

14.10.2025 - Murat Avcı
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan: Şimdi hep beraber Filistin'in yaralarını sarmamız gerekiyor

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şimdi hep beraber Filistin'in yaralarını sarmamız, Gazze'yi yeniden ayağa kaldırmamız ve Gazzeli kardeşlerimize can suyu olmamız gerekiyor." dedi.

Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen AK Parti Ekonomi İşleri Başkanlığı Eğitim Programı'nda konuştu.

"Gazze soykırımını durdurma noktasında önemli bir adım attık"

Küresel ekonominin, koronavirüs salgınıyla yaşadığı şokun etkilerini halen atlatamadığına işaret eden Erdoğan, ticaret zincirinin kırılan halkalarının henüz tam manasıyla onarılamadığını kaydetti.

Erdoğan, dünyada bir ara son 60-70 yılın zirvelerini gören enflasyon ile üretim ve istihdam meselesinin birçok ülkenin başını ağrıtmaya devam ettiğini belirtti.

Batılı ülkeler dahil pek çok yerde enflasyonun endişe kaynağı olmaktan çıktığının söylenemeyeceğini vurgulayan Erdoğan, nitekim bunun işaretlerini yapılan açıklamalarda yakinen gördüklerini, enflasyonla mücadelede belli bir aşama kaydeden ülkelerin dahi tedbiri, temkini ve teyakkuz halini elden bırakmadığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tabii bir de buna bizim coğrafyamızda yaşanan sıcak çatışmaları eklemek gerekir. Dördüncü yılına yaklaşan Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın ekonomi ve finans piyasalarında yol açtığı tedirginliği hepimiz gayet iyi biliyoruz. Aynı şekilde Amerika ile Çin arasında son günlerde tekrar kızışan tarife gerilimi de küresel ekonomi üzerinde ilave bir baskı oluşturuyor.

Türkiye olarak işte böyle bir atmosferde hem ülkemizi çatışmalardan uzak tutmaya hem 6 Şubat felaketinin yaralarını sarmaya hem de ekonomide belirlediğimiz hedeflere ulaşmaya çalışıyoruz. Dün, bölgemizin son 2 yıldır kanayan en büyük yarası olan Gazze soykırımını durdurma noktasında önemli bir adım attık. Liderler olarak Şarm el-Şeyh'te güçlü bir irade ortaya koyduk. Amerikan Başkanı Sayın Trump, Mısır Cumhurbaşkanı Sayın es Sisi, Katar Emiri Şeyh Temim ile birlikte imzaladığımız dörtlü deklarasyonun bölgemizde kalıcı barışa giden yolda yeni bir kilometre taşı olmasını ümit ediyorum. Hamdolsun, bugün Gazze'de buruk da olsa çocukların yüzleri gülüyor. Yardım görevlileri hamdolsun, şükür secdesi yapıyor. Anneler 2 yıl sonra ilk defa çocuklarını sokağa yukarıdan bomba yağar korkusu olmadan gönderebiliyor. Sadece bunları görmek bile bizim için bahtiyarlıktır.

Elbette bunları söylerken şu gerçeği de unutmuyoruz. Geride 68 bin şehit, 170 binden fazla yaralı, yıkılmış şehirler, paramparça olmuş hayatlar, yetim ve öksüz çocuklar bırakan soykırımın yol açtığı tahribatı ortadan kaldırmak belki de hiçbir zaman mümkün olmayacak. Annesi, babası, kardeşi gözlerinin önünde canice katledilen o masum yavrular hayatları boyunca bunun ızdırabını hep yüreklerinde hissedecek."

Filistin'in yeniden ayağa kaldırılmasının muhtemelen yıllar alacağını belirten Erdoğan, "Olayın bir inşa süresi var, bir de ihya süresi var. İnşa ve ihya. Türkiye'nin üzerine burada önemli bir görev düşüyor. Tabii bunu başta Amerika olmak üzere Körfez ülkeleri hep birlikte görüşecek, tartışacak ve bu konuda ne gibi adımlar atacağımızı bir karara bağlayacağız." ifadesini kullandı.

Bütün bunlara rağmen 2 yıllık acının, katliamın ve zulmün ardından Gazze'de ateşkesin sağlanmasını çok kıymetli bulduklarını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Şimdi hep beraber Filistin'in yaralarını sarmamız, Gazze'yi yeniden ayağa kaldırmamız ve Gazzeli kardeşlerimize can suyu olmamız gerekiyor. Türkiye olarak bunun için çalışacak, bu anlayışla sürecin her aşamasını yakından takip edeceğiz. Filistinli kardeşlerimizin istikbali için bu süreci sabırla, basiretle, dirayetle ve suhuletle yönetmeye gayret edeceğiz. Arzumuz dün atılan anlamlı adımın kalıcı ve adil bir barışla taçlanmasıdır. Hiç şüphesiz bunun tek yolu da 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız egemen toprak bütünlüğüne sahip bir Filistin Devleti'nin kurulmasıdır. İnşallah o güzel günleri de göreceğimize tüm kalbimle inanıyorum."