Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Son 1,5 asırdır, bilhassa da son yarım asırdır yaşadığımız sancılara artık 'dur' deme vaktidir. Artık yeni şeyler söyleme vaktidir." dedi.
Erdoğan, Seyrantepe Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Diyarbakır 8. Olağan İl Kongresi'ne katıldı.
Hayatın her alanında etle tırnak gibi birbirine geçmiş insanları ayırmaya kalkmanın zulmün en büyüğü olduğunu ifade eden Erdoğan, birliği ve beraberliği güçlendirmenin, hayalleri ve hedefleri aynı vizyon etrafında bütünleştirmenin önemini vurguladı.
Erdoğan, "Bizi birbirimizden ayırmak isteyenlerin gayesi ne size, ne bize iyilik etmek değil kendi köhne düzenlerini sürdürebilecekleri bir ortam oluşturmaktır. İşte bunun için yaşadığımız toprakları ortak vatanımız yapan 1000 yıllık hamuru kim bozmaya, kim zehirlemeye kalkarsa karşısına hep beraber biz dikileceğiz." diye konuştu.
Cumhuriyetin kuruluş sürecine işaret eden Erdoğan, "Şimdi de omuz omuza verecek Türkiye Yüzyılı'nı birlikte inşa edeceğiz. Nasıl Cumhuriyet tarihi boyunca tek parti faşizminden darbelere kadar nice badirelere birlikte göğüs germişsek, demokrasi ve kalkınma tırmanışını da birlikte yapacağız. Unutmayınız, tıpkı 81 vilayetimizin her biri gibi Diyarbakırsız bir Türkiye yetim kalır. Tıpkı 783 bin kilometrekare vatan toprağının her karışı gibi, Türkiye'siz bir Diyarbakır öksüz kalır. " ifadelerini kullandı.
- "Doğrusuyla ve yanlışıyla tarihimizin bir parçası olarak kayıtlardaki yerini almıştır"
Erdoğan, "Son 1,5 asırdır, bilhassa da son yarım asırdır yaşadığımız sancılara artık 'dur' deme vaktidir. Artık yeni şeyler söyleme vaktidir. Türkiye'nin uzunca bir geçmişe sahip terörle mücadele serencamı doğrusuyla ve yanlışıyla tarihimizin bir parçası olarak kayıtlardaki yerini almıştır." şeklinde konuştu.
40 yılı aşan uzun mücadele sürecinde güvenlik güçlerinden, kamu görevlilerine ve masum vatandaşlara kadar binlerce şehit verildiğini vurgulayan Erdoğan, şehitlerin aziz hatıralarının ilelebet kalplerde yaşayacağını söyledi.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Attığımız her adımın şehitlerimizin canları pahasına bize emanet ettikleri ülkemizin geleceğini güvence altına alma gayesi taşıdığından kimsenin şüphesi olmasın. Tabii bunun yanında terör örgütü tarafından gasbedilerek ve kandırılarak dağa çıkartılan bölge insanımızın 10 binlerce evladı hayatını kaybetti. Bölücü örgütün zorla dağa çıkarttığı evlatlarına tam 5 yıldır kavuşma mücadelesi veren Diyarbakır annelerinin acılarını da çok iyi biliyoruz. Aynı şekilde milyonlarca insanımız, köyünden, evinden ayrılıp başka şehirlere gitmek zorunda kaldı.
Ülkemizin kalkınması, milletimizin refahı için kullanmamız gereken yüz milyarlarca dolar kaynağı terörün önünü kesmek için harcadık. En kıymetli varlığımız olan beşeri sermayemizi uzun yıllar hakkıyla değerlendiremedik. Yine bu dönemde vesayet karşısında sivil siyaseti güçlendiremedik. Demokrasimiz terör aracılığıyla yönlendirilmiş, yıpratılmış, hak ettiği seviyelere gelmesi engellenmiştir. Hiç şüphesiz rahmetli Özal'dan beri terör meselesini bitirmek için farklı yöntemler konuşulmuş, kimi teşebbüslerde bulunulmuştur. Biz de hükümetlerimiz döneminde terörle sadece güvenlik araçlarıyla mücadele etmedik. Terörü bitirmek için çok ciddi inisiyatifler aldık."
- "Terör örgütü çok ciddi kan ve güç kaybına uğradı"
Erdoğan, "Sadece elimizi değil tüm gövdemizi taşın altına koymaktan çekinmedik. Ancak karşımızdaki yapı bu ülkenin ve bu milletin değil, bölgesel ve küresel güçlerin sesine kulak verdiği için bu çabalar hedefine ulaşamadı." ifadesini kullandı.
Kendilerinin devlet, hükümet ve siyasi irade olarak yapılması gerekenlerin hepsini fazlasıyla yaptıklarını aktaran Erdoğan, "Maalesef bu iyi niyetli çabamızın cevabını kimi ilçelerimizdeki mahallelere kazılan çukurlarla ve oradaki insanımıza sıkılan kurşunlarla aldık. Bizler elbette o hainlerin hepsini kazdıkları çukurlara gömdük. Ancak tarihi bir fırsatın heba edilmesine engel olamadık." dedi.
Terörle mücadeledeki tavizsiz çalışmalar sayesinde terör örgütünün Türkiye sınırları içinde eylem yapamaz hale geldiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Diğer ülkelerdeki terör unsurlarını da önemli ölçüde sınırlarımızdan uzaklaştırdık. Terörü kaynağında bertaraf etme stratejimizle terör örgütü çok ciddi kan ve güç kaybına uğradı. Suriye'de 8 Aralık'ta yaşanan devrimle birlikte örgütün bölgesel hevesleri de kursaklarında kaldı. Sırtını kime yaslarsa yaslasın artık hiçbir terör örgütü Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin karşısında herhangi bir şansı olmadığını gördüğünüz gibi biliyor. Tabii biz meseleye kalıcı çözüm bulma arayışımızdan da vazgeçmedik. Siyasetimizde ve bölgemizde yaşanan kritik bazı değişiklikler sonrasında terör belasını bitirmek için ülkemizin önüne yeni ve önemli bir fırsat penceresi daha açılmıştır. Bunun heba ve heder edilmesini doğru bulmuyoruz.
Son dönemde gerçekleşen çalışmaların tek bir amacı vardır. Terör örgütünün kendini feshetmesi, silahların kayıtsız şartsız teslim edilmesi, örgütün siyaset üzerindeki vesayetinin tamamen kaldırılması, bölücü örgütün baskısı dolayısıyla bir Türkiye partisi olma vasfını kazanamayan siyasi yapıya bu yönde kendini geliştirme fırsatı verilmesi, bölgemizde artan çatışmalar karşısında iç cephemizin güçlendirilmesi, ez cümle yarım asırlık bölücü terör parantezinin kapatılması tüm boyutları ve unsurlarıyla ebediyen tarihe gömülmesidir. Altını çizerek ifade etmek istiyorum ki bu sadece ve sadece büyük ve güçlü Türkiye hedefinin önündeki en son engellerden birinin devreden çıkartılmasıdır. Bu Kürt kardeşlerimizle ilgili bir konuda değildir. Sadece terör örgütünün tasfiye edilmesiyle sınırlı bir husustur. Son 22 yılda gerçekleşen pek çok reformla, sessiz devrimlerle ülkemizin asırlık sorunları birer birer ortadan kaldırılmıştır."