Irak Türkmen Cephesi (ITC) Erbil Milletvekili İmdat Bilal, Kerkük’ün geleceğine Kerkük halkının karar vermesi gerektiğini belirterek, "Biz Kerkük’te Türkmenlerin içinde olmadığı herhangi bir pazarlığı kabul etmedik, etmiyoruz.” dedi.
Türkmen Milletvekili Bilal, Merkezi Bağdat hükümeti ile Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) arasında statüsü yeniden gündeme getirilen Kerkük konusunda AA muhabirine değerlendirmede bulundu.
Irak Anayasası'nda Kerkük ve diğer tartışmalı bölgelerin statüsüyle ilgili olan 140. maddenin üç aşamadan oluştuğunu belirten Bilal, normalleşme, sayım ve referandum sonrası referandum sonucuna göre Kerkük'ün bir statüye kavuşacağını söyledi.
Normalleşmenin Türkmenler için çok önemli olduğunu vurgulayan Bilal, şunları kaydetti:
"Çünkü Kerkük’te 1958’den 2003’e kadar bir Araplaştırma politikası gerçekleştirildi. Arapları Kerkük’e getirip Türkmenlerin arazilerine yerleştirdiler. 2003’ten sonra da bir Kürtleştirme politikası gerçekleşti."
- "Kerkük’ün geleceğine Kerkük halkı karar vermeli"
Bilal, herhangi bir gücün Kerkük'e girmesinden değil, kentin Kerkük gençlerinden oluşacak "Kerkük Gücü" tarafından muhafaza edilmesinden yana olduklarını ifade etti.
Kerkük’ün geleceğine Kerkük halkının karar vermesi gerektiğini vurgulayan Bilal, buna rağmen kentin her zaman yer altı zenginlikleri ve jeopolitik konumundan dolayı pazarlık konusu olduğunu dile getirdi.
Bilal, son zamanlarda 140. maddenin tekrar canlandırılması, bu konuda yeni bir komisyon kurulması ve Bağdat-Erbil arasında ilgili bazı görüşmelerin yapılmasını endişeyle izlediklerini kaydetti.
- "Biz Türkmenler için Kerkük petrolden daha ziyade bir vatandır"
Kerkük ile ilgili ya da 140. maddeyle ilgili bir karar varsa Türkmenlerin de bu sürecin içinde olmasının doğru olacağını vurgulayan Bilal, şöyle konuştu:
"Türkmenler içinde yoksa o görüşmenin (140. madde ile ilgili) yasal bir dayanağı yoktur. Biz Türkmenler için Kerkük petrolden daha ziyade bir vatandır, bir topraktır, bir Türkmen varlığıdır. Biz Kerkük’te Türkmenlerin içinde olmadığı herhangi bir pazarlığı kabul etmedik, etmiyoruz."
Bilal, 140. maddenin 2007’den bugüne kadar uygulanmaması dolayısıyla yasal dayanağını da kaybettiği değerlendirmesinde bulundu.
Türkmen Milletvekili, “(140. madde) Normalde 2007’de uygulanması gerekirdi. Şu anda sorunlar daha da derinleşti. Bunun çözümü olarak, Kerkük’ün geleceğinin, Birleşmiş Milletler ve uluslararası güçlerin bir tahkim kuruluyla Kerkük milletine bırakılması gerekiyor." dedi.
- Tartışmalı 140. madde nedir?
Irak Anayasası'nda Kerkük ve diğer tartışmalı bölgelerin statüsüyle ilgili olan 140. madde üç aşamadan oluşuyor.
Buna göre, önce Kerkük ve diğer tartışmalı bölgelerde (Diyala, Musul ve Salahaddin) eski Devlet Başkanı Saddam Hüseyin dönemi ve 2003 sonrası yaşanan demografik değişiklik durumu normalleştirilecek, ardından nüfus sayımı yapılacak ve daha sonra bu bölgelerin merkezi yönetime mi yoksa Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ne mi bağlanmasına karar verilmesi için referanduma gidilecek.
Anayasa'ya göre tüm bunların Aralık 2007'ye kadar gerçekleştirilmesi gerekiyordu.
O dönem Kerküklü Türkmen, Kürt ve Arap siyasi temsilcilerden oluşturulan komisyon hiçbir sonuca ulaşamamış ve söz konusu madde 2007 yılının sonunda yürürlükten kalkmıştı.
Kürt siyasi liderler, özellikle Kerkük'ün statüsünün belirlenmesi için 140. maddenin uygulanması gerektiğini savunurken, Kerküklü Türkmen ve Araplar ise maddenin 2007 sonunda hukuken sona erdiğini belirtiyor.
Türkmen ve Araplar, Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) ile Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) gibi Kürt siyasi partilerin, Kerkük ve diğer tartışmalı bölgelere, ülkenin kuzey kentlerinden bu bölgelerin demografik yapısını değiştirecek ölçüde nüfus kaydırdığını savunuyor.